(OYUNCAK BEBEK) (KIRIK AYNA)
RÜYA AVLAYAN
(OYUNCAK BEBEK) (KIRIK AYNA)
( RÜYA AVLAYAN)




       Merhaba.
       Benim adım Rüya Avlayan.
       Daha önce tanışmıştık.
       Kendimi bırakıp insanların rüyalarında dolaşıyorum. Şahıslar umurumda değil, ben onların hayalleriyle besleniyor, karanlık dünyalarında nefes alıyorum ve iştahıma uygun olanı yutup, aklımda sindiriyorum.
       Şimdi algılarımı temizleyip, kim bilir kimlerin rüyalarını yaşayacağım?
       Merhaba, içeri girebilir miyim?

       Bu gece karnım çok aç. Hava puslu. Güzel bir kapı arıyorum.
       Mmmmm. Bir dakika sessiz olun, sizin için seçeceğim bu rüyayı.
       
       Uzun sürdü ama buldum. Şşşşş. Güzel.
       Otuza yakın yaşlı kadını bir sahilde ağır adımlarla denize doğru yürüyorken görüyorum. Aaaaa, hepsinin ayaklarından kan akıyor. Oyuncak bir bebek düşüyor önlerine, tek gözü karanlık. Bir atın ayak sesleri duyuluyor, koşar adım. Yaşlı kadınlar atın koştuğu yöne bakıyorlar. Rrrrrrrr. Kadınlar ağlamaya başlıyorlar. Avazları çıktığı kadar ağlıyorlar. At yaklaştıkça kadınların çığlıkları yükseliyor. Bağırıyorlar, atın gelmesini engellemeye çalışıyorlar.
       Atı görüyorum, bembeyaz.

       Bayıldım bu rüyaya. Beyaz atlar uğursuzluk getirir rüyaya.

       Koşuyor at.
       Koş at. Nereye koşuyorsun?
       Kadınlar ağlaşmaya, bağrışmaya, çıldırmaya devam ediyorlar. Kadının biri yerdeki oyuncak bebeğin yanına geliyor ve ona zarar gelmesini engellemek için yaşlı vücudunu gererek bağırıyor. Bağırıyor. Boğazı kanamaya başlıyor. Kumsalın üzerine kadının kanı damlıyor. Uuuuuuu. Kanlı bir rüya. Yaşlı, beyaz saçlı kadın çığlıktan deliriyor ama atı durduramıyor. Çığlık tüm dünyayı dolduruyor. Tüm kadınlardan daha çok bağırıyor. Boğazı yırtılıyor çığlıkları artık boğazındaki yırtıktan çıkıyor. Kadın, oyuncak bebeğin önüne yığılıyor. İiiiiii. İlginç. Kadın yığıldığı yerde kırmızı bir kum tepeciğine dönüşüyor ve rüzgârda uçuşuyor.
       At koşuyor. Bembeyaz at nereye koşuyor? Şşşşşşşş. Koş at.
       Yaşlı kadınlar bağırmaya devam ediyor. Bağırmak ne demek, çıldırıyorlar. Oyuncak bebeğin boş olan gözünden, biraz önce eriyen yaşlı kadının kanlı kumları doluyor. Ööööö. Bir örümcek kumların içine gömülüyor. Bu sefer kısa saçlı, kambur bir kadın öne çıkıyor ve oyuncak bebeğin önüne geçiyor. Bebeği korumak için avazı çıktığı kadar bağırıyor.
       Aaaaaa. Ayakları kanayan kısa saçlı yaşlı kadın öyle bir bağırıyor ki, kadının boğazı yırtılıyor ve bebeğin önüne yığılıyor.
       Oooooo. Bu nasıl rüya?
       Bebeği korumaya yeni bir kadın geliyor, başından yukarı bağırarak. Kadının boğazı parçalanmadan önce, dörtnala koşan at, otuz kadının bulunduğu kumsala ulaşıyor. At, oyuncak bebeğe yaklaşınca tökezliyor. Boğazı parçalanan kadın yere yığılırken, güneşten bile parlak, bembeyaz at, eriyor. Aaaaa. Ayaklarından başlayarak kumlara gömülüyor. At, tam oyuncak bebeğin önünde, bir anda kum tanelerine dönüşüyor ve boğazı yırtılarak yığılan yaşlı kadının üzerinde yok oluyor.
       Eeeeeee. Bitmiyor, yeni bir at koşuyor, yeni bir kadının çığlıktan boğazı patlıyor. Her şey karışıyor. Kadınlar oyuncak bebeği korurken boğazlarından parçalanıyorlar. Atlar, siyahlı, beyazlı atlar koşarak bebeğe ulaşmaya çalışıyorlar ama hepsi tam bebeğin önünde, kum olup kayboluyorlar.
       Ffff. Feci bir hızla tekrarlanıyor görüntü.

       Yeter. Bayıldım.
       Ba-yıl-dım. Uuuuuu. Çok güzel bir rüyaydı. Ama bu gecelik bu rüyayla yetinmeyeceğim.
       Durun ve sessiz olun. Benim adım rüya Avlayan, şimdi yeni bir rüya avlayacağım. Siz iştahınızı kapatmayın. Sofradan kalkamayın.
       Ssssssss. Sessiz olun.
       İşte yakaladım, durun biraz.
       Yo, yo, yo, bu ne ya? Yarasa adamlar, mağaralar mı? Yyyyyyy. Yo. Biraz önceki rüyadan sonra bunu avlamam ben.
       Bu tarafa gelin bakalım. Mmmmmm. Kokusunu alıyorum.
       Kırık bir aynada çirkin bir adam görüyorum. Karanlık bir odada kırık aynanın altındaki musluk akıtıyor. Tıp, tıp, tıp. Tıp, tıp, tıp.
       Bakalım ne olacak? Bu rüyada kalmaya karar verdim.
       Çirkin adam kırık aynaya yaklaşıyor ve eliyle gözaltlarını sıvazlayarak kendine bakıyor. Yüzünde derin bir öfke var. Derin ve keskin bir öfke. Sanki kendine çok kızgın. Nnnnnn. Adam geriye doğru çekiliyor ve karanlıkta bir an gözden kayboluyor. Bir anda bir ustura görünüyor. Üzerinden parlak bir ışık, kayıp gidiyor. Uuuuu. Usturanın ardından çirkin adamın yüzü görünüyor. Gözleri fal taşı gibi açık. Öfke kusuyor kırık aynaya. Ustura sabit.
       Eyvah!
       Tıp, tıp, tıp.
       Adam usturayı gırtlağına dayıyor.
       Ooooo. Bu tarz rüyaları çok gördüm. Kendini öldüren insanların rüyaları çalkalanıyor yapışkan gecelerde. Hayır, bu rüyadan vazgeçmeliyim.
       Aaaaa. Ama durun bakalım.
       Adam usturayı gırtlağına dayıyor. Kırık aynadaki çirkin surat aniden değişiyor. Kel bir adam görünüyor aynada. Ustura tam gırtlağında. İiiiii. İşte söylemiştim, beklediğim gibi lezzetli bir av üstündeyim.
       Kel adamın yüzünün gerilerinde, soluk bir hayalet gibi, çirkin adamın yüzü görülüyor ama önde, gırtlağında ustura olan adam, kel olan adam. Şşşşşşşş. Şimdi ustura tekrar parlıyor.
       Tıp, tıp, tıp.
       Ustura kel adamın gırtlağını yarıyor. Kanlar kırık aynaya fışkırıyor. Kel adamın acıyla büyümüş gözleri var. Kel adam yavaşça yere doğru kayıyor. Çirkin adamın yüzü kanla bulanmış kırık aynada görülüyor. 
       Ffffffff. Bayıldım. Bu nasıl bir hayal gücü, bu ne lezzetli bir gece. Avlanmanın tam gecesi. Şanslısınız.
       Çirkin adam gözaltlarını tekrar sıvazlıyor. Öfkeli kendine.
       Vay, vay, vay.
       Tıp, tıp, tıp.
       Başını geri çekiyor çirkin adam. Karanlıkta kayboluyor. Ustura görünüyor aniden kırık aynada. Üzerinde parlayan ışık artık kırmızı. Kan damlıyor ucundan. Çirkin adamı görüyorum tekrar. Öfkeden parlamış gözleriyle aynaya yaklaşıyor. Uuuuu. Usturayı kaldırıyor ve gırtlağına yaklaştırıyor. Bu sefer çirkin adamın yüzünün üstünde beyaz saçlı, kırk yaşlarında yorgun bir adamın yüzü var. Yalvaran bir yüzü var zavallı adamın ama ustura affetmiyor. Beyaz saçlının gırtlağını kesiyor.
       Tıp, tıp, tıp.
       Ustura bu sefer orta yaşlı bakımlı bir kadının gırtlağını kesiyor, diğeri şişko, kısa saçlı bir adam, kanı kırık aynaya sıçrıyor.
       Ustura işlemeye devam ediyor.
       Çirkin adam durmadan gözaltlarını sıvazlıyor.
       Kırık aynaya kan sıçrıyor.

       Hhhhhh.
       Doydum. Bu gece, bu kadar güzel avlanacağımı tahmin bile edemezdim.
       Ben şimdi gidiyorum. Şimdilik yeter. Bu kadar güzel rüyaların ardından daha fazla avlanmayacağım.
       Hadi siz de gidin, rüyalar görün. Özgürce görün. Korkmayın bu gece daha fazla avlanmayacağım.

       Benim adım Rüya Avlayan daha önce karşılaşmıştık.


       Erol Çelik
       10 Mart 2012

 


 

.